18 Şubat 2020, 11:29 - Anasayfa | Yazarlar Haberi yazdır
Sabah uyandığımızda insanların yollara döküldüğünü görürüz. Arabayla, yayan, halk otobüsleriyle… Kimi işine, birileri okuluna, başkaları acil meselelere koşuşturur. Para kazanmak, eğitimini tamamlamak ve başka meselelerdir insanların derdi. Sabahın ilk ışıkları ile dökülür herkes yollara. Bir koşuşturma bir acele bir korna sesleri vardır etrafta. Soğuk veya sıcak kimsenin pekte ilgilenmediği ya da ilgilenemediği bu kavramların arasında telaşlı veya aceleci tavırlarla gider herkes yoluna. Kimi sinirli kimi uykulu kimi de somurtkan bir şekilde bakar etrafına. Rutin işlerini görmek için giderken kafalarında bin bir düşünce ile varırlar son duraklarına. Günaydın selamlaşmalarından sonra başlar herkes günlük işlerine.
İnsan doğumdan ölümüne sürekli çalışmak ve para kazanmak için mi gelmiştir dünyaya. Ya da biraz eğlenmek ve günlerini rahat bitirmek için mi bilinmez ama herkesin küçük farklarla birbirini takip ettiği bu zorlu hayat yolu artık sıradanlaşmış ve herkes için aynı hale gelmiştir. 16 yıllık eğitim hayatını tamamladıktan sonra sırasıyla askere gidip evlenmek ve kendi ailesini kurduktan sonra sıradanlaşan ebeveynler halini alıyor herkes. Sabah uyanıp kahvaltı yaptıktan sonra işine giden ebeveynlerle beraber okuluna giden çocuklar, akşam eve dönüp yemeği yedikten sonra dizilerine, spor haberlerine bakan anne baba, arkadaşlarıyla mesajlaşan veya sosyal medya da zaman geçiren çocuklar.
Çok basite indirgenmiş bu yaşam bazen de zorlu yönleriyle kendini gösterir. Ölüm, hastalık, maddi sorunlar, çocuk dertleri, boşanma ve daha fazlasıyla. Korkularımız ortaya çıkar ve kafamızda sürekli düşünceler dolaşır. Kaybedilme, parasızlık, sevgisizlik ve başka şeyler. Bu düşüncelerle geçmeye başlar zamanımız, kendimizi hayata adapte edemediğimiz zamanlar olur. Kaçmaya başlarız insanlardan ve sığınacak limanlar ararız.
Aslında tüm bu saydıklarımız yaşamın bir parçası. Vazgeçemediğimiz ve bırakamadığımız alışkanlıklarımız, bizi bekleyen zorlu bir hayat yarışı ve korkularımız. Ve geriye dönüp baktığımızda bize kalmayacak bir dünya için yıllarımızı vermişliğimiz. Sonuç ne olursa olsun bu yaşamda tutunmak için herkes gibi bizde sıradanlaşmış bir hayatın içine atılacağız.
'Sular hep aktı geçti,
Kurudu vakti geçti
Nice han nice Sultan
Tahtı bıraktı geçti
Dünya bir penceredir
Her gelen baktı geçti…'
Kurudu vakti geçti
Nice han nice Sultan
Tahtı bıraktı geçti
Dünya bir penceredir
Her gelen baktı geçti…'
Yunus EMRE


Yazara ait diğer köşe yazıları
YAZARLAR
-
Av. SEMİHAT KARADAĞLI
TOPRAK VE KADIN
-
CAFER AKIN
BAKIŞ AÇISI ÜSTÜNE
-
M. HALİL PAZARLI
ZAMANIN SARKAÇLARI
-
YAKUP ORAKCI
50 YAŞINDA OLMAK...
-
İsmet TAŞ
DEĞİŞİMİ KENDİMİZDE BAŞLATALIM...
-
HAMİ İŞLER
ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR?
-
AYSON KARABAĞ
BABA GİDERSE
-
MUSA ÖZDEMİR
DOST ACI SÖYLER
-
ALİ EROL DİKER
İNSANA VERİLEN KIYMET VE DEĞER
-
EROL EKİCİOĞLU
OKU...
-
VEYSEL ŞİMŞEK
BEN SANA GERİDEN BAKAR AĞLARIM
-
Davut TUÇBİLEK
TÜKENİNCE UMUTLAR
-
ASLI GÜLHAN BEK
ENGELLİ VE MUTLU
-
ÖMER ALTIN
KATAR İSLAM ALEMİNE NE KATAR?
FOTO GALERİ
EN ÇOK TIKLANANLAR
-
Başkan Durmuş, 'Partiler hazine yardımını depremzedelere versin'
Millet Partisi Tokat İl Başkanı İdris Durmuş yaptığı yazılı açıklamada Türk...
-
CHP Aday tanıtımında ilginç proje, 'Koyun yününden organik gübre'
CHP Tokat Milletvekili aday adayı Okan Karadan ilginç bir proje dile getiri...
-
Mustafa İpek, 'Dava arkadaşlarıma çıktıkları yolda başarılar dilerim'
14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği ...
-
Mustafa Arslan, 'Tokat'ta 5 Yılda 5 hükümet konağı'
AK Parti Tokat Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyon Üyesi Mustafa Arslan 5 ...
-
Niksar'da Harp Malulü Gaziler Şehit, Dul ve Yetimler Derneği açıldı
Tokat'ın Niksar İlçesinde Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Der...
Bu site 0.187 saniyede yüklenmiştir. [Hata Bildir]