05 Şubat 2021, 22:37 - Anasayfa | Yazarlar Haberi yazdır
Yüzyıllar içinde eğitim-öğretim; klasik, modern ve bilgi çağı eğitimi gibi dönemlerden geçti. Her ülke akademik ve pratik olarak bu geçişleri milli eğitim modeline uyarladı. Kimi ülke çok başarılı oldu, kimi ülke hala arayış içerisinde…
İletişimi ve erişimi temel alan bilgi çağı eğitimi yeni şartlara uyumlu alt yapıları beraberinde getirdi. Öncelikle; yerinde eğitim, bireysel eğitim, evrensel verilerden yararlanma…
Bilgi çağına akıllı teknoloji ile girdiğimiz 1997 yılından bu güne ülkeler bu çağın neslini eğitmek ve hayata hazırlamak için eğitim-öğretim planlamalarını yeni şartlara göre yaptı… Eğitim kavramı olarak 1997-2012 arası nesli “Z KUŞAĞI” olarak tanımlıyoruz.
Bireyi ön plana alan bu kuşak bilgisayar-tablet-akıllı telefon üçgeninde doğdu, büyüdü, yaşayarak öğrendi. Müdahale edilmediği takdirde bireyi içine kapatan, yalnızlaştıran, paylaşmayan, bu üçgende kendine özgü bir dünya kuran bu kuşak ya yemeyi-içmeyi ve aileyi unutuyor ya da obeziteye kurban, bir odaya mahkum, hareketsiz saatlerce kalıyor…
İşte gençlerimizi ve çocuklarımızı bu durumdan kurtaracak aile, okul ve bağımlılığı tedavi eden tıbbi kuruluşlardır. Çünkü artık aşırı bilgisayar-tablet-akıllı telefona bağlı ve bağımlı kalmak tedavi ye muhtaç hale geldi…
Diyoruz ya iyi dediğin iyi niyetli insanlara ne kadar faydalı ise kötü niyetli insanlarda o kadar zararlıdır.
Bu yazıdan amaç; bilgisayar-tablet- akıllı telefonu anne-babanın denetiminde iyi niyetle; ilkeli, zamanı ayarlamasını bilen, teslim olan değil bilinçli olarak kullanım imkanını sağlamaktır.
Eğer anne-baba, okul ve çevre bu imkanı sağlarlarsa: Gençlerimiz ve çocuklarımız kalıplara mahkum olmadan özgürleşirler. Öz güven sahibi olurlar… Ürettikçe daha mutlu olurlar...
Düşünmeye, yaratmaya imkan bulurlar. Araştırarak; kodlama, tasarım, yazılım, erişim alanlarını toplumun yararına sunarlar…
Kendi hayatlarına, kendi hikayelerini katarlar… Tasarladıkları ve yazdıkları ile kendileri olurlar. Tüketen ve tükenen değil kazanan olurlar…
Paylaşma kültürüyle toplumsal hafızayı meydana getirirler… Geleneğin sesini, geleceğin nefesi yaparlar…
Gençlerimize ve çocuklarımıza iyi niyet ve güven duygusunu kazandırmak ailenin, çevrenin ve okulun birinci görevidir… Çünkü “Z KUŞAĞI” özellikle on yaş üstü çocuklar, bilgisayar oyunları; birbirini yenmeye, ezmeye, moral değerlerini ve kişiliğini yok etmeyi hedefleyen büyük bir tehlikedir. Bu tehlike ailenin ilgisiyle zararsız hale gelir…
Bilgisayar dili anadil üzerinde büyük bir tehdittir. Özellikle ilgili bakanlıklar bu tehdide çözümleri acil ortaya koymalıdır…
Yine anne-baba, çevre, okul gençlere ve çocuklara karşılaştırma eğitimi vermelidir. İyi-kötü, doğru-yanlış, var-yok, kazanma-kaybetme ve zamanı değerlendirme kavramlarını yaşatarak öğretmelidir…
Bu iyi dediğimiz üçgen gençlerimiz ve çocuklarımız tarafından denetimsiz kullanılırsa; kötü niyetli kişilerin verdiği zararların mağduru olurlar. Zararlı oyunların verdiği ruh haliyle, korkak, intihar eğilimli, öz güvensiz, hırçın bir kişiliğe bürünürler… Bağımlılığa kadar giden gençler ve çocuklar bilgisayar-tablet-akıllı telefon imkanından yoksun olunca; yalnız, kavgacı, tanınmaya ve tartışmaya kapalı, yemeği, sosyal hayatı, aileyi unutan bir robot haline geliyorlar… Özellikle siber suçları işleyerek, bireye topluma zarar verme arzusu korkunç boyutlara ulaşıyor…
Çözüm: Milli yazılım…
Çözüm: Erişim denetimi…
Çözüm: Aile denetimi… Duygusal şiddetten (tehdit, kaba kuvvet, bağırma, yasak) uzak yaklaşım..
Çünkü; bu gençler ve çocuklar bizim ve geleceğimiz…
Çünkü; anne-babalar nitelikli bir nesil yetiştirmek sizin elinizde. Tehdit büyük… Tik Tok kullanıcısı “meydan okuma” oyununda hayatını kaybeden 13 yaşında ki İtalyan çocuk sizin olabilirdi... ”Mavi Balina” oyunu sonrası intihar eden 150 hayattan biri sizin olabilirdi…
Bu tehdide karşı “Z KUŞAĞI“ iyi dediğimiz her şeye muhtaç…
Bu ihtiyaçları iyi niyetle sağlarsak ne güzel olur…
NE GÜZEL OLUR…
NE GÜZEL OLUR…


Yazara ait diğer köşe yazıları
YAZARLAR
-
Av. SEMİHAT KARADAĞLI
TOPRAK VE KADIN
-
CAFER AKIN
BAKIŞ AÇISI ÜSTÜNE
-
M. HALİL PAZARLI
ZAMANIN SARKAÇLARI
-
YAKUP ORAKCI
50 YAŞINDA OLMAK...
-
İsmet TAŞ
DEĞİŞİMİ KENDİMİZDE BAŞLATALIM...
-
HAMİ İŞLER
ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR?
-
AYSON KARABAĞ
BABA GİDERSE
-
MUSA ÖZDEMİR
DOST ACI SÖYLER
-
ALİ EROL DİKER
İNSANA VERİLEN KIYMET VE DEĞER
-
EROL EKİCİOĞLU
OKU...
-
VEYSEL ŞİMŞEK
BEN SANA GERİDEN BAKAR AĞLARIM
-
Davut TUÇBİLEK
TÜKENİNCE UMUTLAR
-
ASLI GÜLHAN BEK
ENGELLİ VE MUTLU
-
ÖMER ALTIN
KATAR İSLAM ALEMİNE NE KATAR?
FOTO GALERİ
EN ÇOK TIKLANANLAR
-
Başkan Durmuş, 'Partiler hazine yardımını depremzedelere versin'
Millet Partisi Tokat İl Başkanı İdris Durmuş yaptığı yazılı açıklamada Türk...
-
CHP Aday tanıtımında ilginç proje, 'Koyun yününden organik gübre'
CHP Tokat Milletvekili aday adayı Okan Karadan ilginç bir proje dile getiri...
-
Mustafa İpek, 'Dava arkadaşlarıma çıktıkları yolda başarılar dilerim'
14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği ...
-
Mustafa Arslan, 'Tokat'ta 5 Yılda 5 hükümet konağı'
AK Parti Tokat Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyon Üyesi Mustafa Arslan 5 ...
-
Niksar'da Harp Malulü Gaziler Şehit, Dul ve Yetimler Derneği açıldı
Tokat'ın Niksar İlçesinde Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Der...
Bu site 0.093 saniyede yüklenmiştir. [Hata Bildir]