Kardeşlerim, Nazım Hikmet şiirinde: Uyandım baktım / ki sabah olmuş. / Ah! Ne umutlar doğmuş içime. / Sevinçle haykırdım, / gökyüzüne… / Günaydın, / dostluğun ve bir, / lokma ekmeğin; / kıymetini bilenlere…
Kardeşlerim, Nazım Hikmet şiirinde: Uyandım baktım / ki sabah olmuş. / Ah! Ne umutlar doğmuş içime. / Sevinçle haykırdım, / gökyüzüne… / Günaydın, / dostluğun ve bir, / lokma ekmeğin; / kıymetini bilenlere…
Günaydın dostlara…
Günaydın kıymet bilenlere…
Dostluk, onyılların kazanımı, çıkarsız, sevgi, saygı dolu… Çok çok kıymetli…
Kıymetini bilmek Nazımca bir lokma ekmeğin; zamanın, yılların, anıların…
Kıymetini bilmek emeğin, alın terinin…
Kıymetini bilmek, ailenin, akrabanın, komşunun, memleketin, vatanın, dünyanın…
Bir dost sitemini şöyle dile getiriyor: ”Hep koşa koşa gittim sevdiklerime, vaktinden önce varırsam; sanki kıymetim daha da artar diye…
Sonra anladım ki, fazlasını verdığım hiçbir yerde kıymetim bilinmiyormuş. Artık koşmayı bıraktım, yürümüyorum bile…”
Yaşanmışlığı ifade eden bu sonuçlar hiç yaşanmasa ne güzel olurdu…
Gönül istiyor ki, akrabalar ve dostlar unutulmasın…
Çünkü akrabalık ve dostluk akıl işi değil gönül işidir…
Çünkü gönülde açan çiçekler inançtan, iyilik ve minnet duygusundan beslenir…
Onun içinde inançlar kapıları kapatmayı değil; birlik ve beraberlik içinde yaşamayı buyurur…
Hani Aşık Veysel diyor ya: “Dost dost diye nicesine sarıldım / Benim sadık yarim kara topraktır.”
Onun içinde kini, nefreti, küsü, kara toprağa gömelim ki dostluk kazansın.
Atalarımızın: “Dost dostun eğerlenmiş atıdır.” Geleneği kazansın…
Çiçekler kazansın…
Ailenin ve ülkemin çiçekleri çocuklardır… Kıymetini artıracağımız değerlerdir çocuklar… Varlığımızın devamı, sevginin tükenmez kaynaklarıdır çocuklar… Kıymettirler. kıymetlidirler çocuklar…
Hani sözleri Adnan Çakmakçıoğlu’nun, bestesi Salih Aydoğan’ın olan 1979 Unıcef tarafından dünya çocuklarına armağan edilen: “Bir vatan bırakın biz çocuklara / Islanmış olmasın gözyaşlarıyla / Oynaya oynaya gelin çocuklar, / El ele el ele verin çocuklar…”
Bütün dünyada…
Onun içinde el ele tutuşan çocuklarımıza; duygusal şiddetten, akran zorbalığından, suç çetelerinden uzak bir vatan bırakmak hepimizin ana görevidir. 2024 yılılnda üikemde 178824 çocuğun suça karışması karar ve çözüm makamlarını acilen harekete geçirmelidir. Çocukların yeri adliyeler değil park, okullar ve çıraklık merkezleridir…
Yine dünya çocuklarına savaşlardan uzak ve hava kirliliği olmayan bir dünya bırakmaya bütün devletler imza attılar ama sonuç korkunç… 2024 yılında ABD’de 445000,AB’de 250000 çocuk kayıp veya ailelerinden edilmiş. Başka ülkelerde binlerce çocuk işkence altında ya işçi ya da savaşçı.
Yine 2024 yılı çevre felaketi… Dünyanın %99’u çok kirli….
Holywood filimlerinin çoğunda final bir çocuk kreşinde yapılır. Çocuklara ne istedikleri sorulduğunda hep bir ağızdan “Dünya barışı” derler.
Ama bu barış Filistin’li, Irak’lı, Suriye’li, Myanmar’lı ve Uygur’lu çocuklara yaşatılmıyor….
Çünkü 1945 yılından bu güne Birleşmiş Milletlerde beş ülkeye veto hakkı verildi. Beş ülke bu haklarını seksen senedir savaşlar bitmesin; çocuklar, anneleri ve siviller öldürülsün diye kullanıyorlar. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne rağmen… Oradaki imzalarına rağmen…
Bütün dünya devletleri eşit hakka ve oya sahip olsa ne güzel olur…
Bütün dünya çocuklarının 23 Nisan’ı olsa ne güzel olur…
Herkese eşit hayat hakkını vererek, bütün dünyada dostluğun ve iyiliğin kıymeti bilinse ne güzel olur…
NE GÜZEL OLUR…
NE GÜZEL OLUR…
CAFER AKIN