Firavun yalın kılıç Kızıldeniz’de şimdi Musa’nın sofrasından Samiri pay çalıyor, / Aç gözünün bebeği diş çıkaralı beri kapmak için budunu habire alçalıyor…
— HÜR DÜNYA —
Firavun yalın kılıç Kızıldeniz’de şimdi Musa’nın sofrasından Samiri pay çalıyor
Aç gözünün bebeği diş çıkaralı beri kapmak için budunu habire alçalıyor—
Ah şu Harun’un saflığı
Tarihin korkusundan yarını gölgeliyor
Musa Rabb’la sohbette asasından bihaber
Buzağı boynuzuyla koc’öküzü deliyor—
Firavun pek çok dilli
tövbesinin kabulü sanrısında kurulup
Yanık et kokusunu ciğerine çekiyor
Musa’nın toprağında küle ateş ekiyor—
Yetmedi sofrası göğün
Yetmedi yedi öğün
Azın çoğuna tamah damağı kaşınıyor Samiri’nin
Ağzında karaca kan Filistin’e taşınıyor—
Bir daha yarılır mı bir daha boğar mı bilmem Kızıldeniz Firavun’u
ki o zat-ı malamat
altında safkan bir at
yüzmeyi öğreniyor şimdi—
Kızıldeniz kan revan dalgasını geçerken
Musa’ya vaadedilen kutsal yurtta bebeler çatlak dudaklarıyla idrarını içiyor
Cepük çepük hür dünya doğmamışa dişiyle kızıl kefen biçiyor
—
NA